Güneşin Sıcaklığını Yenmenin Pratik Yolu: Bu Uygulama Evleri Serinletiyor!

Camları yoğurtla kaplamak mı? İngiltere'de ortaya çıkan bu ilginç yöntem, sıcak havalara karşı etkili bir alternatif sunuyor. Enerji tüketmeden serinlik sağlamak isteyenlerin ilgisini çekiyor.

Güneşin Sıcaklığını Yenmenin Pratik Yolu: Bu Uygulama Evleri Serinletiyor!

Sıcak havaların etkisini arttırmasıyla birlikte, klimasız ortamlarda serin kalmak neredeyse imkânsız hale geliyor. Eski binalarda ikamet edenler ve düşük gelirli bireyler için alternatif serinleme yöntemleri giderek daha fazla önem kazanmakta. İngiltere’de çevre dostu mühendis Tom Greenhill tarafından geliştirilmiş olan yeni bir uygulama, bu soruna alışılmışın dışında bir çözüm sunuyor: Pencerelere yoğurt sürmek. İlk başta ilginç görünse de, bu yöntem bilimsel verilere dayandığı için işlevsel bir çözüm sağlıyor. Greenhill’in ifadelerine göre, bu uygulama ısıyı ve ışığı yansıtarak iç mekan sıcaklığını önemli ölçüde düşürüyor.

Doğal Isı Engelleyici Kaplama Önerisi

Greenhill, yoğurtla yapılan kaplamanın enerji verimli camlarla benzer bir etki oluşturduğunu dile getiriyor. Uygulama sonrasında cam yüzeyde meydana gelen yarı saydam katman, güneş ışığının doğrudan içeri girmesine engel oluyor. Kuruduktan sonra rahatsız edici bir koku yaymayan ve böcek çekmeyen bu yüzey, dış etkenlere de son derece dayanıklı. Kaplama, yalnızca yoğun yağışlarda etkisini kaybedebiliyor. Ancak bu durumda dahi, yüzeyden kolayca temizlenerek tekrar uygulanma imkânı sunuyor.

Ekonomik ve Pratik Çözüm

Yoğurt ile pencere kaplama yöntemi, hem uygun fiyatlı hem de pratik bir çözüm olarak ön plana çıkıyor. Tom Greenhill, klimasız peşinde olan ya da yapısal değişiklikler yapma imkanı olmayan bireyler için bu tekniğin önemli bir fırsat sunduğunu ifade ediyor. Kiracılar, tarihi yapılarda yaşayanlar veya enerji tüketimini azaltmak isteyenler için cazip bir çözüm olan bu uygulama, sürdürülebilirlik açısından da dikkat çekiyor. Özellikle İngiltere gibi tarihi yapıların yoğun olduğu ülkelerde, bu tür yeniliklerin değeri giderek artıyor.

Tarihsel Bir Kaynak

Bu uygulamanın temel fikri, aslında 1990'lı yıllara uzanıyor. Tom Greenhill, Londra'daki Geoffrey Müzesi'nde çalıştığı sırada benzer bir öneriyle karşılaştığını belirtiyor. Bir mühendisin müzenin cam tavanına yoğurt dökülmesini önermesi, onun aklında kalmış. Yıllar sonra bu öneriyi hatırlayan Greenhill, aynı fikri kendi evinde deneyerek geliştirmiş. Araştırmaları sırasında ABD’de bazı kişilerin yoğurdu pencere dekorasyonu ve gizlilik sağlamak amacıyla kullandıklarını da öğrenmiş.

Uygulama Yönteminin Detayları

Greenhill, yoğurtla pencere kaplama işleminin püf noktalarını da paylaşıyor. Fırça yerine boya rulosu kullanmanın önemine dikkat çeken Greenhill, bu sayede yüzeyde homojen bir katman oluştuğunu ve genel görünümün daha düzenli hale geldiğini vurguluyor. Her bir pencere için yalnızca bir yemek kaşığı yoğurdun yeterli olduğunu belirtirken, düşük yağ oranına sahip yoğurtların daha şeffaf bir kaplama sağladığını da ekliyor.