Ahmet Özer'den Sert Tepki! 'Rüşvet' ve 'Yolsuzluk' İddiaları Yalan
Tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, kent uzlaşısı soruşturmasından serbest bırakılmasının ardından bazı medya organlarında yer alan “rüşvet” ve “yolsuzluk” suçlamalarını reddetti. Sosyal medya üzerinden bir açıklama yapan Özer, aleyhinde bu tür ithamların geçersiz olduğunu, mevcut dosyada ihale dolandırıcılığına dair bir bağlantısının bulunmadığını ifade etti. Özer, yargılama sürecinin sonucunda adaletin tecelli edeceğine inandığını vurguladı.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, hakkında gündeme gelen rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarına karşı sesini yükseltti. Sosyal medya üzerinden bir açıklama yapan Özer, kendisine yöneltilen bu akusasyonların tamamen asılsız olduğunu ve kamuoyunun yanıltıldığını dile getirdi.
Özer, avukatları aracılığıyla gerçekleştirdiği sosyal medya paylaşımında "14 Temmuz 2025 tarihinde, “Kent Uzlaşısı” kapsamında yargılandığım davadan serbest bırakıldığımda, bazı medya organları, yazar ve yorumcular beni derinden rahatsız eden bir tarzda ‘Ahmet Özer, terör dosyasından tahliye oldu fakat yolsuzluk dosyasından hapiste kalmaya devam edecek’ gibi yanıltıcı ifadelerle yayın yaptılar" diyerek şunları ifade etti:
"Gerçek şu şekildedir:
30 Ekim 2024 tarihinde, sahte bir dosya nedeniyle gözaltına alınıp hızlıca tutuklandım, yerime bir kayyım atandı.
Bu dosya asılsız olunca, 17 Ocak’ta başlatılan Beşiktaş Belediyesi operasyonuna, diğer bazı CHP belediyeleriyle birlikte Esenyurt Belediyesi de dâhil edildi.
Ancak;
1- 20 Ocak 2025’ten beri tutuklu olduğum bu ikinci davada hakkımda “rüşvet” veya “yolsuzluk” iddialarının geçerliliği yoktur.
2- Soruşturma, “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasıyla açılmıştır ve bu suçlamanın benimle hiçbir bağı yoktur.
3- Belediye Başkanı olarak ihalelerle ilgili herhangi bir hukuki ve fiili sorumluluğum bulunmadığı gibi, imza yetkisine de sahip değilim. Bu gerçeğin yanı sıra, dosyada aleyhimde hiçbir beyan, iddia veya isnat da mevcut değildir.
4- İhaleye fesat karıştırma suçlamalarını tamamen reddediyorum. Bu bağlamda, belediyemize ait 10 çalışanın da bu nedenlerle haksız ve hukuksuz bir biçimde uzun süredir tutuklu bulunduğunu belirtmek isterim.
5- Terör örgütü üyeliği iddiaları çürüdükten sonra, sanki bir yedekleme yapılıyormuş gibi, hiçbir somut gerekçe gösterilmeden benim hakkımda haksız bir ikinci tutuklama kararı çıkarılmıştır.
6- Bu ihalede yer teslimi yaparak süreci başlatan kayyım yönetimidir, hakediş ve ödemeleri gerçekleştiren de onlardır.
7- Bu davadan en kısa sürede hukukun gerçekleşerek özgürlüğüme kavuşacağıma dair inancım tamdır.
Kimi çıkarlardan, kimi de bilgi eksikliğinden kaynaklanan yanlış açıklamaları düzeltmek adına bu beyanı yapmak zorunluluğunu hissettim."
