Orman Yangınları Tatil Planlarını Alt Üst Etti! Yeni Tercih: Telefonlar Bu İçin Çalıyor!
Son zamanlarda meydana gelen orman yangınları, doğanın yanı sıra turizm ve gayrimenkul sektörünü de etkiledi. Uzmanlar, ormanlık bölgelerdeki evler ve çiftliklerin hızla satışa sunulduğunu belirtiyor. Tatilcilerin ahşap bungalovlar gibi doğal yapılara olan ilgisi ise azaldı. Sektör temsilcileri, bu durumun ekoturizmi olumsuz etkilediğini vurguladı. Bir emlak uzmanı, "Telefonlarımız sürekli çalıyor ama çoğu arayan satış yapmak istiyor, alıcı yok" şeklinde konuştu.
Son yıllarda Türkiye genelinde meydana gelen ardı ardına orman yangınları, yalnızca doğal yaşamı değil, aynı zamanda kırsal hayatı ve doğal turizmi de tehdit ediyor. Bu yangınlar, özellikle orman sınırındaki yerleşim alanlarında yaşayan insanlar ve bungalov turizmiyle ilgilenenleri olumsuz yönde etkiliyor.
YANGIN ENDİŞESİYLE KÖY EVLERİNİN SATIŞI ARTIYOR
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde, birçok kişi yangın tehlikesinden dolayı evlerini satmayı ve daha güvenli bölgelere taşınmayı tercih ediyor. Emlak sitelerinde orman yakınlarındaki köy evlerine olan ilgi belirgin bir artış gösterirken, bu alanlardaki mülklerin el değiştirme oranı da hızla yükseliyor.
Fethiye’deki emlak danışmanı Emine Koca, durumu ciddiyetle vurgulayarak şöyle ifade etti:
“Yaz sezonunda orman yakınındaki köylerdeki evlere yoğun bir ilgi vardı. Ancak son iki yıl içinde bu durum tersine döndü. Artık telefonlarımız sürekli çalıyor, fakat insanlar satın almak değil, satmak için arıyor. Geçen ay portföyümde 12 orman kenarı evi satışa sunuldu. Bazı sahipler, mülklerini değerinin altında satmayı bile kabul ediyor. Güvenlik, artık en önemli kriter haline geldi ve alıcılar oldukça temkinli davranıyor.”
BUNGALOV TURİZMİNE İLGİ DÜŞÜYOR
Bu durum, turizm sektöründe de kendini gösteriyor. Pandemi sonrası doğayla iç içe tatil anlayışının ön plana çıktığı bungalovlarda, bu yıl doluluk oranları beklenenden düşük seviyelerde kaldı. Sapanca’da bungalov işletmeciliği yapan Serkan Tanyüce, son iki yılın getirdiği endişeyi şu şekilde aktardı:
“Pandemi sonrası büyük bir talep vardı, neredeyse boş günümüz olmuyordu. Şimdi ise gelen misafirler ilk önce fiyat hakkında değil, yangın güvenliği ile ilgili önlemler alınmış mı diye soruyor. Her türlü tedbiri anlatsak da, insanların zihinlerinde oluşan korkuyu silmek pek mümkün olmuyor. Özellikle çocuklu aileler daha temkinli yaklaşıyor. Bu durum, doğayla iç içe tatil yapmayı seven bizler için oldukça üzücü.”
UZMANLARDAN GÜVENLİK İKAZI
Orman yangınları üzerine çalışan Prof. Dr. Cemal Karaca, bu yangınların birçok farklı nedeninin bulunduğunu vurguladı. Karaca, “İklim değişikliği, yanlış tarım yöntemleri, kontrolsüz yapılaşma ve bireysel kayıtsızlık gibi faktörler yangınları artırıyor. Orman içindeki yerleşimler ve tatil alanları için artık yenilikçi ve etkin düzenlemelere gereksinim var. İmar izinleri gözden geçirilmeli, mevcut yapılarda yangın güvenliği standartları zorunlu hâle getirilmelidir.”
Karaca, bungalov gibi ahşap yapıların çekiciliğine rağmen ciddi tehditler barındırdığına da dikkat çekti:
“Ahşap malzemeler, yangın riski karşısında son derece savunmasızdır. Sadece estetik değil, aynı zamanda güvenlik de dikkate alınmalıdır. Doğayla iç içe yaşamak istiyorsak, onu korumayı da öğrenmek zorundayız.”
