Kış Boyu Sıcak Komşuluk İlişkileri: İmece Usulü Destekle Geçim Sağlıyorlar!
Kadınlar, havaların ısınmasıyla bir araya gelerek imece usulü yufka üretimine başladı. Bu yaz etkinlikleri, hem komşuluk ilişkilerini güçlendiriyor hem de aile bütçesine katkıda bulunuyor.
Yozgat’ta kadınlar, geleneksel yufka ekmeği yapımını imece usulü ile sürdürmeye devam ediyor. Bu yaklaşım, hem dayanışmanın bir örneği olarak öne çıkıyor hem de aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Yaz aylarında üretilen yufkalar, kış mesesinde tüketilmekte ve kadınların ekonomik bağımsızlıklarına yardımcı olmaktadır.
YOZGAT'TA YUFKA HAZIRLAMA FAALİYETİ BAŞLADI
Yozgat’a bağlı Kadışehri ilçesindeki Gümüşdiğin Köyü’nde yaşayan kadınlar, kuşaklar boyunca aktarılan bir geleneği yaşatmaya devam ediyor. Evlerde tüketilen yufka ekmeği, günümüzde hala iş birliği içinde hazırlanıyor. Sadece ekmek üretimi değil, aynı zamanda toplumsal uyumun ve dayanışmanın sembolü haline gelen bu gelenek, köy yaşamının ayrılmaz bir parçası olmayı sürdürüyor.
UN, SU, TUZ VE BİRLİKTE YAPILAN EMEK
Kadınlar, her sabah erken saatlerde bir araya gelerek un, su ve tuz kullanarak hamur yoğurma işlemini gerçekleştiriyor. Hazırlanan hamurlar, bezeler haline getirildikten sonra ince bir şekilde açılıyor ve sac üzerinde pişiriliyor. Sonrasında, bu yufkalar evlerin serin yerlerinde saklanıyor. Bu yöntemle ekmekler uzun süre tazeliklerini koruyarak muhafaza edilebiliyor. Yaz ve kış için hazırlanan yufkalar, yıl boyunca tüketiliyor.
KÜLTÜREL MİRASIN DEVAMI
Yufka hazırlama süreci, mutfak faaliyetinin ötesinde sosyal bir etkinlik olarak da köyde önemli bir yere sahiptir. Bu aktiviteler sırasında kadınlar hem keyifli sohbetler yapıyor, hem de aralarındaki bağları güçlendiriyor. Komşuluk ilişkilerinin canlı tutulduğu bu gelenek, toplumsal dayanışmanın güzel bir örneğini sergiliyor.
KÖYDE YAŞAYANLAR KENDİ EKMEKLERİNİ YAPIYOR
Köy halkından Saniye Aslan, yufka ekmek yapımının günlük yaşamlarının vazgeçilmez bir öğesi olduğunu vurgulayarak, “Komşularımızla birlikte çalışır, sırayla birbirimize yardımcı oluruz. Ulaşım zorluğu sebebiyle fırından ekmek almak her zaman mümkün olmuyor. Bu nedenle kendi ekmeğimizi kendimiz hazırlamak zorundayız. Yazın yazlık, sonbaharda ise kışlık yufkalarımızı yaparız.” şeklinde ifade etti.
“HEM TÜKETİYORUZ HEM GEÇİM SAĞLIYORUZ”
Lütfiye Akarsu ise dayanışmanın önemine dikkat çekerek, “Yaz-kış demeden yufkamızı, gözlememizi, katmerimizi yapıyoruz. İmece usulü ile herkes birbirine yardımcı olur. Bu şekilde hem yiyeceğimizi temin ederiz hem de bazen fazla yapan komşular, hazırladıklarını satarak ev ekonomisine katkıda bulunurlar.” dedi.
GELENEK GELECEĞİ AŞILAYACAK
Yozgat’ta süregelen bu imece kültürü, geçmişten gelen bir miras olarak gelecek nesillere aktarılıyor. Kadınlar, bu birlikteliği sadece günlük yaşamda değil, aynı zamanda kültürel bellekte de canlı tutmaya devam ediyor. Geleneksel yufka ekmeği yapımı, sadece üretim süreci değil, aynı zamanda dayanışma ruhunun da bir yansıması olmaya devam etmektedir.
