Galip Dalay ve Natalie Sabanadze’den Kritik Uyarı: Karadeniz’de Rusya’nın Zaferi Tüm Bölgeyi Sarabilir!
Rusya'nın Ukrayna'da elde edeceği muhtemel bir zafer, sadece Karadeniz'i değil, aynı zamanda Güney Kafkasya ve Orta Asya'yı da Moskova'nın etkisi altına alabilir. Bu nedenle, Batı'nın bölgesel bütünlüğü korunacak biçimde stratejik bir yanıt geliştirmesi elzem.

Rusya'nın Karadeniz Stratejisi Üzerine Yeni Analiz
İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Chatham House, Galip Dalay ve Natalie Sabanadze tarafından kaleme alınan güncel bir raporda, Avrupa ve NATO'nun Karadeniz bölgesindeki Rusya'nın hedeflerini uzun vadede göz ardı ettiğini öne sürdü. Bu analizde, Moskova'nın hem hibrit hem de doğrudan savaş yöntemlerini bölgede etkili bir şekilde kullanmasının, evrensel ölçekte derin etkilere yol açabileceği ifade ediliyor.
KARADENİZ’İN STRATEJİK NOKTASI: ODESA VE UKRAYNA KIYILARI
Yazarlar, Karadeniz güvenliğinin ana merkezinin Ukrayna'nın Odesa limanı ve çevresindeki kumsallar olduğunu vurguluyor. Barış sağlanması veya ateşkes durumunda, Rusya'nın Karadeniz'e erişimini kısıtlamaya yönelik olası yeni hamlelere karşı uzun vadeli caydırıcı tedbirlerin alınması gerektiği belirtiliyor. Aksi halde, Ukrayna'nın ekonomik sürdürülebilirliği ve stratejik önemi tehlikeye girebilir.
MONTRÖ’NÜN ROLÜ VE TÜRKİYE’NİN STRATEJİK YERİ
Türkiye'nin Montrö Sözleşmesi'ne bağlılığı, savaş dönemlerinde Karadeniz'e savaş gemisi girişlerini kısıtladığı için Rusya'nın deniz genişleme planlarını önemli ölçüde sınırlamış durumda. Türkiye, boğazlar üzerindeki etkisi, Karadeniz'deki en uzun kıyı şeridini barındırması ve bölgesel jeopolitik ağırlığı ile Batı ülkeleri için vazgeçilmez bir ortak olarak değerlendiriliyor.
RUSYA’NIN YENİ İMPARATORLUK VİZYONU
Makalede, Rusya'nın Karadeniz bölgesini hem jeopolitik çıkarları hem de yeniden inşa ettiği imparatorluk kimliğinin merkezi olarak konumlandırdığına dikkat çekiliyor. Ukrayna içindeki çatışma, bu uzun vadeli hedefin bir parçası olarak görülüyor. AB ve NATO’nun bu stratejik bakışı yıllarca yanlış anlaması, bölgesel güvenliğin zayıflamasına yol açan bir durum olarak değerlendiriliyor.
BATI İÇİN TEHLİKE: STRATEJİK İSTİKRAR İÇİN TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ GEREKEN
Dalay ve Sabanadze, ABD'nin bölgedeki güvenlik etkisinin azalmasının Karadeniz'deki riskleri artırdığını vurguluyor ve AB, İngiltere, Türkiye arasında daha net bir işbirliğine ihtiyaç olduğunun altını çiziyor. Türkiye, Romanya ve Bulgaristan'ın yürüttüğü mayın temizleme faaliyetleri, bu işbirliğinin işlevsel bir örneği olarak sunulurken, bu yapının başka alanlarda da genişletilmesi gerektiği ifade ediliyor.
TÜRKİYE’NİN DENGESİZ DURUŞU
Türkiye’nin Karadeniz’de NATO’nun varlığını artırmak konusunda temkinli bir tutum sergilediği, ancak aynı zamanda Rusya’nın hakimiyetini de kabul etmediği belirtiliyor. Ankara’nın, Ukrayna’yı destekleyerek Rusya’nın genişleme hedeflerine karşı denge kurmaya çalıştığı ifade ediliyor. NATO'nun doğrudan müdahalesinin engellenmesi de dikkat çekici bir unsur olarak ele alınıyor.
RUSYA KAZANIRSA NE GİBİ SONUÇLAR BEKLENİYOR?
Analizde, Rusya'nın Ukrayna savaşı kapsamında gerçek ya da algılanan bir başarı elde etmesi, Karadeniz'e komşu ülkelerde daha fazla baskı ve belirsizlik yaratabilir. Bu durum, Güney Kafkasya ve Orta Asya'daki Rus tesirinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle, Euro-Atlantik ittifakının daha bütüncül ve bölgesel düzeyde bağlantılı politikalar geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor.
ÇİN UNSURU: YENİ DENGELERİN ORTAYA ÇIKIŞI
Yazarlar, Çin'in Karadeniz bölgesindeki artan ekonomik etkisinin dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtiyor. Çin, Rusya'nın aksine, bölgeye tarihsel yüklerden bağımsız bir şekilde yaklaşarak etkisini artırmaktadır. Bu durum, kısa vadede Rusya'nın yararına gibi görünse de, uzun vadede stratejik bir rekabetin doğabileceği ifade ediliyor.