Ekonomistler Faiz Kararını Değerlendiriyor: Metin Güvercin, Ama Sıkı Önlemler Geldi!
TCMB, politika faizini 300 baz puan düşürerek yüzde 43 seviyesine çekti. Uğur Gürses, temmuz ayındaki enflasyon nedeniyle dikkatli bir yaklaşım benimsendiğini ve eylülde yönün netleşeceğini ifade etti. İnan Mutlu, enflasyon yüzde 35'teyken yapılan indirimi "etkili bir programın olmadığına dair bir gösterge" olarak yorumladı. İris Cibre ise reel faizin hâlâ yüksek olduğunu, kısa vadede döviz talebi baskısı beklemediğini ve maliyetlerin düşmesinin zaman alacağını vurguladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 24 Temmuz 2025 tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faiz oranını 300 baz puan aşağı çekerek yüzde 46'dan yüzde 43 seviyesine indirdi. Nisan ayından bu yana gerçekleştirilen ilk faiz indirimi olan bu hamle, piyasalarda ve ekonomist çevrelerinde büyük ilgi uyandırdı. Ayrıca, geç likidite penceresindeki gecelik borç verme faizi yüzde 49'dan yüzde 46'ya, gecelik borçlanma faizi ise yüzde 44,5'ten yüzde 41,5'e düşürüldü.
Ekonomistlerin yorumu gecikmedi:
Ekonomist İris Cibre, yapılan indirimin piyasa beklentisi olan 250 baz puanın üzerinde olduğunu belirterek, Merkez Bankası’nın borç verme faizini yüzde 46 seviyesinde tutarak manevra alanını korumaya çalıştığını ifade etti. Cibre, reel faizlerin döviz talebini sınırlamak için yeterli olduğunu ve kredi kanallarının da sıkı kalmaya devam edeceğini vurguladı.
Merkez Bankası'nın açıklama metninde, Temmuz ayındaki tek seferlik enflasyon ve ardından talep koşullarındaki yavaşlamanın dezenflasyona işaret ettiği ifade ediliyor. Cibre, "En öncelikli konu, TL’nin reel değerlenmenin süreceğinin altını çizmesi ve kredi koşullarında herhangi bir gevşeme olmayacağını, sıkı tutumun korunacağını belirtti." şeklinde konuştu.
“GÖRDÜKLERİM BENDEN FARKLI”
Eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya platformunda “Merkez Bankası, 250 baz puan öngörümün üzerinde olarak 300 baz puan indirim yaptı. Görünen o ki, benim göremediğim bir durum söz konusu.” ifadelerini kullandı. Kara’nın bu çıkışı, kararın geleceğine dair belirsizlikleri de ortaya koydu.
“METİN GÜVERCİN AMA FREN VAR”
Ekonomist Uğur Gürses, faiz indirimini destekleyen metnin daha güvercin bir eğilim taşıdığını ancak Haziran ayında yaşanan yatay seyrin ve Temmuz’daki geçici enflasyon artışının bu durumu frenlediğini belirtti. Gürses, asıl eğilimin Eylül ayındaki toplantıda daha net bir biçimde ortaya çıkacağını düşündüğünü ifade etti:
“Uzun bir aranın ardından Eylül toplantısında, daha net bir resim çizeceklerini düşünüyoruz.”
“TEKNİK DEĞİL, HİSSİ BİR İNDİRİM”
Prof. Dr. Emre Alkin, indirimi kısa ve öz bir şekilde “Bu teknik bir indirim değil, son derece içgüdüsel.” şeklinde yorumladı. Alkin’in bu görüşü, indirimin rasyonel bir temele dayanmaktan çok, algıya veya politikaya dayalı olduğuna dair eleştirileri yansıtıyor.
“G20 ŞAMPİYONLUĞUMUZU KUTLAYALIM”
Tunç Şatıroğlu, faiz indiriminin zamanlaması ve politika tutarlılığı hakkında eleştirilerde bulunarak, “Yüksek enflasyon döneminde G20 şampiyonluğumuz hayırlı olsun.” yorumunu yaptı. Şatıroğlu, enflasyon lobisinin güç kazandığına dikkat çekerek, önümüzdeki ay hedefin yukarı doğru revize edilmesini beklediğini aktardı.
“ETKİLİ BİR PROGRAM YOK”
Ekonomist İnan Mutlu, indirimin Türkiye'yi hâlâ dünyada en yüksek ikinci politika faizine sahip ülke konumunda tuttuğunu hatırlatarak, iki yıl önce yüzde 38 seviyesindeki enflasyonun bugünün yüzde 35’e ulaşmasının, izlenen politikanın etkinliği konusunda ciddi bir sorgulama gerektirdiğini savundu: “Alınan her karar, işleyen bir programın olmadığını gösteriyor.”