Bal Üretiminde Tehlike! Arıcılar Alarmda, Rekolte Son 3 Yılda Yüzde 50 Düştü

Erzincan'da bal hasat dönemiyle birlikte arıcılar, son yıllardaki rekolte kaybı nedeniyle tedirgin. İklim değişikliği ve aşırı sıcakların etkisiyle son 3 yılda kovan başına bal üretimi 12 kilogramdan 5 kilograma düştü.

Bal Üretiminde Tehlike! Arıcılar Alarmda, Rekolte Son 3 Yılda Yüzde 50 Düştü

Her yıl büyük bir özveriyle bal üreten Erzincanlı apiciler için ağustos ayının ilk günleri, üretim sevinci anlamına geliyordu. Ancak bu sene durum oldukça farklı. Aşırı sıcaklıklar ve mevsimsel dengesizlikler, bal üretiminde olumsuz gelişmelere sebep olarak rekoltede dikkate değer bir düşüş yaşanmasına yol açtı.

İKLİM İLE BİRLİKTE ÜRETİMDE DÜŞÜŞ

Arıcı Ufuk Çalışkan, son üç yılda bal üretimindeki azalışın en önemli nedeninin iklim değişikliği olduğunu ifade etti. "Son üç yıldır rekoltenin ciddi bir biçimde düştüğünü gözlemliyoruz. 2025 yılı hasat tahminlerimiz doğrultusunda, kovan başına yalnızca 5 kilogram bal elde edileceğini öngörüyoruz." dedi. Normalde kovan başına ortalama 12 kilogram bal beklenirken, bu yıl üretimde %50’den fazla bir azalma yaşandığını belirtti.

Çalışkan’a göre, bu olumsuz durum sadece Erzincan ile sınırlı değil; bu, küresel iklim değişikliğinin bir yansıması. "Üç yıldır, sektör olarak küresel ısınmanın en büyük sorunlarını yaşıyoruz. Çünkü bal ürünü, doğayla doğrudan bağlantılı bir alandır. Doğanın sağladığı katkının oranı %75’tir." diyerek, doğanın dengesindeki bozulmanın hemen bal üretimini etkilediğini açıkladı.

AŞIRI SICAKLIK ETKİLİ FAKTÖR

Bal rekoltesindeki düşüşteki en büyük nedenlerden biri ise aşırı sıcaklıklar. Çalışkan, "Bu yıl üretim üzerindeki en önemli düşüş nedenlerinden biri, ansızın ortaya çıkan yüksek sıcaklıklardır. Özellikle gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkının açılması, arıların çalışma sistemini olumsuz yönde etkiledi." şeklinde konuştu.

Bal üretimindeki azalma, hem arıcılar açısından ekonomik kayıplara neden oluyor hem de tüketicilere yansıyacak fiyat artışlarına yol açabiliyor. Sektör temsilcileri, bu sorunun kısa vadeli bir çözümü olmadığını, uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.